This product does not support the web browser you are using. Please use the latest versions of Google Chrome, Firefox or Internet Explorer. Close
Create a setFeatured

    Английско-турецкие словосочетания / İngilizce-Türkçe ifadeler (English-Turkish phrases)

    Z01
    Tags:
    #English #Anglican #british, #İngiliz, #Turkce, #Türkçe #Türk #Turkey #Türki, turkish
    Английско-турецкие словосочетания / İngilizce-Türkçe ifadeler (English-Turkish phrases) Turkce
    Send to app
      9. Глаголы ОБЩЕНИЯ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 64
      8. Глаголы ОПЕРАЦИЙ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 46
      7. Глаголы МЫШЛЕНИЯ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 41
      6. Глаголы ЧУВСТВА, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 81
      5. Глаголы БЫТОВЫЕ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 46
      4. Глаголы ПОЛОЖЕНИЯ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 39
      3. Глаголы НАЛИЧИЯ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 41
      2. Глаголы ДВИЖЕНИЯ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 45
      1.Глаголы СТАДИИ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 17
      Türkçe
      нэт, Cards: 57
      10. Глаголы БОРЬБЫ, слова на английском и турецком
      Z01, Cards: 24
      sen konuş
      you speak
      konuşacaksın
      You will speak
      diyorsun
      you say
      sen söyle
      you tell
      hitap edersin
      you address
      sen sor
      you ask
      sen cevapla
      you answer
      izin veriyorsun
      You are allowing
      yasaklıyorsun
      you bans
      tavsiye edersin
      you would recommend
      uyarmalısın
      You have to warn
      önerirsin
      you suggest
      sen ver
      you give
      teklif ediyorsun
      you offer
      sen al
      you take it
      satıyorsun
      you sell
      ödünç alıyorsun
      you borrow
      borç vereceksin
      you will lend
      sunacaksın
      you shall offer
      davet edersin
      you invite
      ziyaret edersin
      you visit
      hoşgeldin
      you welcome
      selamlıyorsun
      greet you
      sen tanıt
      introduce you
      affedersin
      sorry
      mazeret etmek, mazur görmek
      excuse
      tanışacaksın
      You're gonna meet
      bağışlamak, affetmek, affını dilemek
      forgive
      özür diliyorsun
      you apologize
      teşekkür etmek, şükretmek
      to thank
      affediyorsun
      you forgive
      konuşuyorum
      I'm talking
      Ben konuşmak
      I talk
      Diyorum, söylüyorum
      I say
      hitap ediyorum
      I address
      soruyorum
      I ask
      cevaplıyorum
      I am responding
      izin veriyorum
      I allow
      yasaklıyorum
      I forbid
      ben öneririm
      i suggest
      uyardım
      I warned
      öneririm
      I recommend
      veririm
      I give
      sunacağım
      I offer
      satın alırım
      i buy
      satarım
      I sell
      ödünç alıyorum
      I'm borrowing
      ödünç veriyorum
      I borrow
      ödünç vereceğim
      I will lend
      ben sunarım
      I present
      davet edeceğim
      I will invite
      ziyaret edeceğim
      I will visit
      selamlıyorum
      I greet
      tanıtırım
      I introduce
      özür dilerim
      I am sorry
      kendime izin veriyorum
      I allow myself
      mazeretler yaparım
      I make excuses
      bahaneler üretiyorsun
      you are making excuses
      tanışacağım
      I will meet
      tanıdım
      I recognized
      affediyorum
      I forgive
      Özür dilerim
      I am Sorry
      teşekkür ederim
      thank you
      tanrıya şükrediyorum
      I thank God